Çocuklarımız… Hani diyoruz ya gözbebeklerimiz, geleceğimizin teminatı, canlarımız, hayatımızın tek gerçeği, masumiyetin ifadesi, onlarsız yaşayamam. Özetle diyoruz ki çocuk akla gelince akan sular durur.
Gerçekten öylemi?
Acaba dünyada sadece bizim kendi çocuklarımız mı var? Bu kadar bencil ve egoist miyiz?
Ne güzel bir söz, “Acıyı hissediyorsanız canlısınız, başkasının acısını hissediyorsanız insansınız” O zaman kendimizi tekrar tekrar sorgulayalım.
Kendi çocuğumuza her türlü imkânı sunup, en güzel hayatı sunarken, onların ayağına taş değmesin, diken batmasın diye hassasiyet gösterirken, çocuğumuz için istisnasız her türlü fedakârlığı yapıp bu konuda sınır tanımazken, çevremizde veya dünyanın herhangi bir yerinde özellikle kendi inanç ve düşüncemizin ifadesi olan Türk-İslam Coğrafyasında çocuklarımızın ne durumda olduğunun ne kadar farkındayız veya onlarla ne kadar ilgilenip sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyoruz?
Yoksa tamamen kayıtsız mı kalıyoruz?
Dezavantajlı özel evlatlarımıza ne kadar ilgi gösterip sorunlarının çözümü konusunda yanların da olup her türlü desteği veriyoruz?
Anasız, babasız, öksüz-yetim kalmış çocuklarımıza ne kadar sıcak bir yuva verebiliyoruz?
Açlıktan ve hastalıktan ölen çocuklarımız ne kadar gündemimizi meşgul ediyor?
Katledilen, çocuk yaşta savaşçı olup öldürülen çocuklarımızın seslerini ne kadar duyabiliyoruz?
Çocuklarımızın yaşadığı travmayı, başlarına gelenleri uzatabiliriz. Ama şurası bir gerçek ki çocuklarımızın başına gelen bela ve musibetler büyüklerin başına gelmiyor.
Neden biliyor musunuz? Çocuklarımızın sessiz çığlığını kimse duymuyor veya duymak istemiyor.
Sesleri kısılıncaya kadar bağırıyorlar. “Ben buradayım duyun sesimi” diye.
“ÇOCUKLARIMIZIN SESSİZ ÇIĞLIĞINA SES OLALIM”
Etkinliği düzenlediler. Çocuklarımızın sessiz çığlığına ses olmak isteyen bütün duyarlı vatandaşlarımızı bu etkinliğe davet ediyorlar. “Gelin dünyada çocuklara yapılan bu zulmü, bu işkenceyi, bu katliamları bütün dünyaya hep birlikte haykıralım, çocuklarımızın sesi olalım diyorlar.
Davetleri, çocuklarımız için duyarlı olan insanlara. Onların acılarını, sıkıntılarını, dertlerini yüreklerinde hissedenlere. Çocuklarımızın sessiz çığlığı karsısında susanlara, kör, sağır, dilsiz, kalbi kararmış, mühürlenmiş olanlara değil.
Sesimiz o kadar gür o kadar gür çıksın ki, zalimlerin, alçakların, hainlerin, çocuk katillerinin kulak zarları patlasın. Yürekleri yerlerinden fırlasın. Onların kâbusları olalım diyorlar
Ve ekliyorlar…
Çocuklarımızın sessiz çığlığı olmaya var mısınız, bizimle misiniz? Diyorlar.
BİZ BURDAYIZ, SİZ NEREDE OLACAKSINIZ? DİYORLAR.