EY ÇOCUK! YAŞADIKLARINA ŞAHİDİZ. UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ… Bugün sizlere kendi düşüncelerimi değil, hukukçu, analarımızın, bacılarımızın, kardeşlerimizin, kadınlarımızın düşüncelerini aktarmak istiyorum. Çünkü, onlardan başka kim daha güzel anlatabilir ki çocuklarımızın yaşadıkları acıları, işkenceleri, hayallerini, umutlarını… Onlar o kadar ama o kadar güzel anlattılar ki, Gazze’de çocuk olmak nasıl bir duygu, onların hakları neler ve nasıl ihlal ediliyor, özgür dünyanın! Nasıl kör, sağır, dilsiz, iki yüzlü, sahtekâr, alçak ve köle ruhlu oldukları çarpıcı bir şekilde dile getirildi. Bize sadece susmak, sözü onlara bırakmak kaldı… Kim mi bu hanımlarımız? Kudüs Şurası Hukuk Komisyonu çatısı altında, “Yeryüzünde Adalet Kadın Hukukçular Platformu ile Kudüs Hukuk Grubu” Yer Ankara Cezaevi Müzesi Sinema salonu. Konu, “Çocuklara Yönelik Hak İhlalleri Raporu” 19 Kasım 2023, Ankara’ya ilk karın düştüğü an… Çocuklara yönelik hukuka aykırı eylemleri duyurmak için bir araya geldiler. “Bu eylemlerin 75 yıldır devam ettiğini, 7 Ekim’den sonrada ayyuka çıktığını, yapılan çocuk katliamının tarihte görülmemiş boyuta ulaştığını, bütün hukuk kurallarının çiğnendiğini, ihlal edildiğini, tamamen ortadan kaldırıldığını” en yüksek sesle haykırdılar. 20 Kasım yani dün, “Dünya Çocuk Hakları” günüydü. Birleşmiş Milletler tarafından 1989 yılından itibaren kutlanmış, İsrail’in içinde bulunduğu 196 ülke tarafından “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre, “Çocukların kişiliğinin gelişmesi, mutlu ve sevgi dolu bir aile ortamında yetişmesi, barış ve dayanışma içinde yaşantısını sürdürebilmesi için, imkân ve kolaylıklar sağlanacaktır” denilmektedir. Ancak ne hikmetse bu sözleşme hükümleri Filistinli çocuklar için geçerli olmamış, katil İsrail, 1948’den bugüne kadar çocuklara yaşam hakkı tanımamıştır. Kürsüye çıkan hanım konuşmacılarımız özetle, Çocuklara Yönelik Hak İhlalleri Raporundan bahisle, İsrail’in yıllarca orantısız ve yasa dışı güç kullandığını, sistematik bir şekilde, savaş suçu kapsamında yer alan çocuk hakkı ihlallerini yaptıklarını dile getirdiler. Çocukların yaşadıkları acıları, travmaları, mağduriyetleri, hak ihlallerini tespit edip uluslararası alanda anlatmak ve uluslararası hukuku harekete geçirmek için mücadele ettiklerini ifade ettiler. Konuşmacılar, İsrail’in insan haklarına yönelik ne kadar uluslararası sözleşme varsa taraf olmasına rağmen hiçbirine uymadığını, dünyanın gözleri önünde, tehcir, katliam ve soykırım yaptığını, savaş suçu işlemeye devam ettiğini, İsrail’in, Filistin Halkının her türlü yaşam hakkını ihlal etmiş olmasına karşılık uluslararası hukukun işletilmediği ifade edildi. Çocuk hakları sözleşmesinin, çocukların her türlü yaşam hakkını garanti altına aldığını, din, dil, ırk, mezhep, milliyet farkı gözetmeksizin dünyanın neresinde olursa olsun bütün çocukları kapsadığını anlatan konuşmacılar, “söz konusu Filistinli Çocuklar olduğunda, çocuklara tanınmış hiçbir hakkın, bu çocuklara tanınmayarak, uluslararası toplum beş bin çocuğun ölümüne, binlercesinin yaralanmasına göz yumarak kendi imzaladıkları anlaşmayı tanımamışlardır”. Küvözdeki bebeklere bile yaşam hakkı tanımayan İsrail, “Bebek Katili” olarak anılacaktır. Çocukların, anne ve babalarının en temel yaşam haklarının ellerinden alındığı bir ortamda başka bir şeyden bahsetmeye gerek var mı? Denildi. Konuşmacılar, “İsrail insan haklarına dair imzaladığı bütün sözleşmeleri nasıl oluyor da dünyanın gözleri önünde ihlal ediyor, tanımıyor, katliam ve soykırım yapabiliyor?” Uluslararası toplum bu zamanda devreye girmeyecekte ne zaman girecek? Soruları sorularak, İsrail’i hiçbir hukuk kuralının durduramadığın dile getirdiler. Müslümanlar katledildiğinde bütün dünya kamuoyu sus-pus olurken, asla tasvip etmediğimiz Fransa’da öldürülen 17 kişi için dünya ayağa kalkmış, devlet ve hükümet başkanları teröre karşı yürümüşlerdir. Filistin’de binlerce masum insan katledilirken terörist İsrail’e her türlü destek verilmiştir, denilerek devamla, Batılı sömürgeci ülkelerin uşağı olmuş Arap liderlerinin, soykırıma efendilerini kızdırmamak için sessiz kaldıklarını, İslam İş Birliği ve Arap Birliği Zirvesinden beklenen kararın çıkmadığını, sözlerinin duyarlı insanlara olduklarını, kundaktaki bebeklerin katledildiği gerçeğini bütün dünyaya haykıralım diyen konuşmacılar, emperyal güçlerin mallarını boykot edelim, gelin Gazze’deki insanları kurtaralım, gelin insanlığımızı kurtaralım, gelin yapılan soykırımı durduralım çağrıları yaptılar. Hanım konuşmacılarımız raporun sunumunda, İsrail’in, başta çocuk hastaneleri olmak üzere hastaneleri vurduğunu, binlerce insanı katlettiğini, insanların yaşam haklarını ellerinden alındığını savaş suçu işleyerek dünyaya, “Terör Devleti” olduğunu göstermiştir denildi. Hanım konuşmacılarımız, çocukların tutuklandığını insanlık dışı işkencelere maruz bırakıldıklarını, kaldıkları hücrelerden kan aktığını, vahşet ve utanç verici davranışlar anlatılamayacak boyutta olduğunu, bedensel ve ruhsal olarak bitik hale getirildiklerini, bebeklerin nasıl katledildiğini, İsrail’in bu çocuklardan, bebeklerden neden korktuklarını anlamadıklarını ifade ederlerken, Uyanmamız gerekiyor, aklın işgalinden kurtulmamız gerekiyor, birlik olmamız, bir olmamız gerekiyor, sorunların çocukluktan ilimle, irfanla bilinmesi gerekiyor. Müslümanların dertleri ile dertlenen çocuk görüyor muyuz? Görmüyoruz. Bizim tek çıkar yolumuz, İslam’a dönmemiz aslımıza dönmemiz ne Batıdan ne de onların uşaklarından bize bir fayda gelmeyeceğini görmemiz lazım. Görüyoruz Batı bir oldu Müslümanlar ise dağınık ve köle. Batı kendilerinden olanın ezilmesine izin vermezken bizim katledilmemizi büyük bir keyifle izliyorlar. Kendimizi özgürleştirmediğimiz, değerli görmediğimiz müddetçe bunları hep yaşayacağız sözleri ile konuşmalarını bitirdiler. Evet değerli okurlarım kadın hukukçularımız, “Çocuklara Yönelik Hak İhlalleri Raporu” nu anlattılar. Bende sizlere aklımda kaldığı kadarı ile onların sözlerinden kısa pasajlar vererek aktarmaya çalıştım. Raporun tamamını, Filistin'de Çocuk Hakkı İhlalleri Raporu okumanızı tavsiye ediyorum. Çocuklarımız için, kendimiz için, geleceğimiz ve gelecek nesiller için. Raporun hazırlanmasında emeği geçen bütün kardeşlerimizi Allah’ın selamı ile selamlıyorum. Allah onlardan razı olsun. İsmet TAŞ -İç Anadolu Birliği Genel Başkanı Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı |
408 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |