ŞÜKÜR
Kesin olan sonuçlara baktığımızda; Parlamento da Cumhur İttifakının 320 nin üzerinde bir milletvekili sayısı ile çoğunluğu sağladığını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin değişmeyeceğini, Mecliste alınan kararların Cumhur İttifakının onayı olmadan çıkamayacağını, “Parlamenter Sistemin” bir başka bahara kaldığını, bazı siyasi liderimizin tehlikeli boyutlarda olan siyasi ilişkilerinin de sona erdiği görülmektedir. Hayal kırıklığına uğrayan elbette sadece malum parti liderlerimiz değil. Türkiye’ye topyekûn saldıran Batı Basını, PKK, türevleri ve siyasi kolları, başta ABD olmak üzere AB ülkelerinin neredeyse tamamı. Diğer taraftan Millet İttifakını oluşturan yeni partiler “Saadet, Deva, Gelecek, Demokrat Parti) Millet İttifakı açısından tam bir hayal kırıklığı oluşturdu. Sonuçlar bu partileri “Yok Hükmü”nde gösterdi! CHP % 25-26 oyunu muhafaza etti. Parlamento açısından bakıldığında sonuçların sayısal olarak hükümet ve muhalefet açısından çok fazla değişmediği, sadece parti sayısının çoğaldığını görmemize rağmen, Meclise giren yeni partilerin farklı bir renklilik oluşturacağı kesin. Bütün bunlara rağmen, halkın Mecliste görmek istediği, Büyük Birlik Partisi ve Millet Partisi’nin Parlamentoda olmamasının büyük üzüntü yarattığı da bir gerçek. Cumhurbaşkanının kim olacağı sorusu şu saate kadar hala muallâkta. Seçimin ikinci tura kalabileceğini göstermesine rağmen her an yurt dışı oylar sonuçları değiştirebilir. Meclis aritmetiğine baktığımızda, bu gün veya 15 gün sonra, Parlamento da çoğunluğu sağlayan ittifakın adayının kazanamaması durumunda Meclisin kilitleneceğini, kolay kolay kanunların çıkmayacağını, ciddi problemlerin oluşacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Bu istenilen bir durum mu, asla değil. Devlette devamlılık esastır. Cumhurbaşkanı kim olursa olsun gerekli yasal düzenlemeler gerektiği şekilde çıkmalıdır. Ancak geçmiş siyasi tarihimiz, bu konuda ki notumuzun çok düşük olduğunu göstermektedir. Dolayısı ile seçim ikinci tura kalsa da kalmasa da seçimi önde tamamlayan Sayın Cumhurbaşkanının görevine devam etmesinin doğru olacağı kanaatindeyim. Şükür dedik, tekrar şükürler olsun ki, kazasız-belasız, kimsenin canı yanmadan seçimi tamamladık. Bunu ben her şeyden çok daha fazla önemsiyorum. Her şey yerine gelir ama insan hayatı asla. Büyük bir olgunluk içerisinde geçen seçim, demokrasi tarihimize yüz akımız olarak geçecektir. Üstelik % 90 lar üzerindeki bir katılımın, insanımızın demokratik haklarını kullanma konusundaki hassasiyetini de ortaya koyması açısından son derece önemli buluyorum. Seçimin en yüz kızartıcı, utanç verici olayı ise, kendisine alçakça saldırılan ve iftiraya uğrayan Muharrem İnce olayıdır. En şiddetli şekilde nefretle kınıyoruz. Sayın İnce’nin, “Arkadaşlarımdan hesap soracağım” söylemi kimi veya kimleri işaret etmesi açısından anlamlıdır. % 5 in üzerinde oy alan Sinan Oğan’ın ise, kendisini nerede konumlandıracağı konusunda kesin bir karar vermelidir. Kendisine bu oyları kimlerin verdiğini hiçbir zaman unutmayarak ona göre bir tavır belirlemelidir. Seçim öncesi korkularımız, kaygılarımız vardı. Şükürler olsun ki korktuklarımız olmadı inşallah hiçbir zamanda olmaz. Görüldüğü gibi hiçbir şey birbirimizi kırmamıza, incitmemize, küskünlüklerimize değmezmiş. Bunu defalarca söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Çünkü huzurlu bir toplum, sağlıklı bir toplumdur. Sağlıklı bir toplum da gelişmeye, modernizeme ve çağın ilerisine çıkmayı her zaman hak eden toplumdur. Seçimde ikinci tura gidilir veya gidilmez. Her ne olursa olsun, öncelikle kardeşliğimizi, dostluğumuzu, birlik ve beraberliğimizi bozacak hiçbir şeye, sonrada millet düşmanlarının oyunlarına, tuzaklarına, saldırılarına izin vermeyelim. Siyasi ikballeri için bu ülkeyi kan gölüne çevirmek isteyenlere, başta PKK ve Fetö olmak üzere bütün terör örgütü ve türevlerine, siyasi kollarına, ABD, Batı ve emperyal güçlerin üzerimizdeki hâkimiyetine asla fırsat vermeyelim. İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı |
358 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |