ÇAMERYA SOYKIRIMI
Osmanlı Devleti Balkanlardan çekilmek zorunda kalması ile birlikte, Türkler, Boşnaklar, Arnavutlar ve daha bir çok millete tabi topluluklar, Yunanlılar tarafından, göçe, sürgüne, tecavüze, katliama ve soykırıma uğradılar. Adaletten ve insanlıktan yoksun bir Yunanistan için bunlar son dönem Yunan Tarihine baktığımızda sıradan olaylar olarak görülür. Balkanlar denilince ilk aklımaza gelen Srebrenista Soykırımıdır. Yunanlıların yaptığı Çamerya Soykırımını bir çoğumuz bilmeyiz hatta hiç duymamışızdır bile. Modern Çağ dediğimiz zamanımızda, insan hak ve özgürlükleri, demokrasi, adalet, insanca yaşama hakkı gibi evrensel değerler sürekli ön planda tutulmuş ama bunlar hiç bir zaman gerçek anlamda uygulanmayıp kağıt üzerinde kalmıştır. Güçlü devletler ve onların oyuncağı olan şımarık çocukları, haksızlıklarını, zulümlerini örtmek için bu değerleri süsleyerek, cilalıyarak kullandı, kullanılmaya da devam etmektedirler. Çamerya, Yunanistan'ın Kuzey Batısı ve Arnavutluk'un Güneyi arasında kalan bölgedir. Burada yaşayan onbinlerce Müslüman Arnavut, Yunanlıların, sürgün, tecavüz, soykırım ve asimilasyon politikalarına maruz kaldılar. Yunanlılar, Batı Trakya Türklerine uyguladıkları, Türkçeyi yasaklamaları, Türk isimleri değiştirip Yunanca isimler yapmaları gibi buradada Arnavutçayı yasaklayıp, Yunan isimleri koydular. Batı Trakyada olduğu gibi sürgün ve tehçire başvurdular. Daha da ileri giderek mallarına mülklerine el koyup sınır dışı edip camilerini yaktılar, yıktılar. Yunanlılar sadece Müslüman Arnavutları değil Ortodosks Arnavutlara da her türlü zülmü yapıp onları, "Yunan kültürünün alt mensupları" olarak tanımlayıp asimile ettiler. Çamerya 1913 yılana kadar Osmanlının Yanya Vilayetine bağlıydı. 1913 Balkan savaşından sonra Yunanistan'a verildi. Ne olduysa da bundan sonra oldu. Müslüman Arnavutlara büyük soykırımı, Yunan Demokratik Milli Birliği -EDES- Komutanı General Nepoleon Zervas gerçekleştirdi. 27 Haziran 1944 den Mart 1945'e kadar, Filat'ta 1286, Gümenice bölgesinde 192, Margelliç ve Parga'da 626 kişi katledildi. Sadece Paramiti'de bir günde 600 den fazla insan öldürüldü. Resmi rakamlara göre, 68 köyde 5.800 ev ve cami yakılıp, yıkıldı, talan edildi. 214 ü kadın, 96 sı çocuk 3.242 sivil, üç yaşından küçük 32 bebek katledildi. 745 kadına tecavüz edildi, 76 kadın kaçırıldı. Bununla birlikte, tonlarca zeytinyağ, buğday, binlerce küçük ve büyük baş hayvan yağmalandı.(Balkanlar El Kitabı Murat Hatipoğlu) Şu Arnavut Atasözü Yunanistan'ı ne güzel anlatmış; "Bir Yunanlı ile tokalaştıysan parmaklarını say" Çamerya Soykırımı, 1995 de Lahey'de Temsil Edilmeyen Milletler ve Halklar Örgütü Dördüncü Genel Kurulu'nda; "Çamerya halkının yeniden yurtlarına dönmesi, vatandaşlık haklarının geri verilmesi, Uluslararası anlaşmalardan doğan hakların tanınması ve Yunanistan'ın Çamerya Sorununun tarihi gerçeklerini kabul etmesi" kararı alındı. Uluslararası alınan hiçbir karara uymayan Yunanistan buna da uymadı. Yunanistan bu kararı görmezden gelmesinin yanısıra Çameryalı Müslüman Arnavutların ana vatanlarına dönmelerine izin vermediği gibi yaklaşık 2,5 milyar dolar değerindeki mal varlıklarını da iade etmiyor. Yunan yönetimi Yunan toplumunun Arnavut düşmanlığını sıcak tutmak için elinden gelen herşeyi yapıyor. Türk düşmanlığı gibi. Arnavutluk Halk Meclisi, 30 Haziran 1994 günü, 27 Haziranı "Çamerya Soykımını Anma Günü" olarak kabul etti. Müslüman Çamerya halkı; kan, intikam değil, anavatanlarında adalet ve insanca yaşamak istiyorlar. Bugüne gelelim! Yunanistan değişti mi? Adalet, insan hakları, insanca yaşama hakkı gibi son derece kutsal insani değerler konusunda Yunanistan hangi konumda? Batı Trakya Türklerine uyguladıkları zulüm, baskı, asimilasyon, sürgün hala devam ediyor. Göçmenlere, sığınmacılara yaptıkları hala hafızalarda canlılığını koruyor. Yani Yunanistan yine aynı Yunanistan. Dün ne ise bu gün de o. Eline fırsat geçtiğinde aynı katliam ve soykırım yapacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. Peki özgür dünya! bu işe ne diyor? Kafa ve düşünce yapıları aynı olduğu için, perdenin önünde, bol bol demokrasiden, insan haklarından, özgürlükten, insanca yaşamadan bahsederek çığlık çığlığa naralar atıyorlar, perdenin arkasında, soykırımcı, katliamcı, sömürücü, insanın yaşama hakkını elinden alan ne kadar yandaşı varsa olabildiğince destekliyor, arka çıkıyor, laf dahi söyletmiyor. Onların şımarık çocuklarıda, Yunanistan, Ermenistan ve İsrail başı çekiyor. Bir şeyi sakın unutmayalım! Özellikle bu üç ülke. Ellerine geçtiği ilk fırsatta, bizi bir kaşık suda boğacaklarından kimsenin kuşkusu olmasın. Görünen köy klavuz istemez... Bu gün 27 Haziran. “Çamerya Soykırımı Anma Günü”. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet olsun. Allah’ın laneti başta Yunanistan olmak üzere tarihleri katliam ve soykırımlarla dolu ülkelerin üzerine olsun. Amin. İsmet Taş - İç Anadolu Birliği Genel Başkanı Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı |
310 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |