Siyaset uğruna istismar etmediğiniz bir şey var mı? İnsanımızın her acısından kendinize bir pay çıkarmaya, nemalanmaya çalışıyorsunuz. Halk, işinize geldiği zaman efendi, sen ağasın, sen paşasın ama işiniz bittiğinde her türlü aşağılamayı her türlü hakareti bu halka reva görürsünüz.
Ülkemizi cayır cayır yakıyorlar. Kimse eğip bükmesin. Adını da net koysun. Kandilin talimatları neticesinde PKK, işbirlikçileri ile ince ince hesap yaparak, sıcaklığı, rüzgârı, nemi hesaplayarak çakmağı çakıyorlar hem de 79 ayrı ayrı bölgede. Birçoğu aynı anda başlatılıyor. Ve tabi olanlar oluyor. Evlatlarımız bu yangını söndürmek uğruna canlarını veriyorlar ve şehit oluyorlar. Canımız, ciğerlerimiz, evlerimiz, beslediğimiz hayvanlarımız, ağaçlar, ormanda yaşayan canlılar, neyimiz var neyimiz yok hepsi yanıyor. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun.
Peki, sizler ne yapıyorsunuz? Yaraları sarmak, iyileştirmek, nokta kadarda olsa bile katkıda bulunmak yerine ne yapıyorsunuz? “Acaba ben bundan nasıl bir nema çıkartırım hesabı yaparak doğru veya yanlış en üst perdeden ahkâm kesiyorsunuz. Vatandaş ciğeri yanmış ağlıyor, siz, nasıl oy alabilirimin hesabını yapıyorsunuz? Vatandaşın yanına gidip yardım ettiniz mi? Elinden tuttunuz mu? Yarasına merhem oldunuz mu? Veya ihtiyaçlarını gidermek için bir şeyler yaptınız mı? Veya yangın ile boğuşanların yanına gidip, “yapabileceğimiz bir şey var mı?” dediniz mi? Hiçbiri! Vatandaş da size gereken cevabı verir, “Lütfen evimden çıkın gidin, sizin yapabileceğiniz hiçbir şey yok”
Aslında bu tepki sizi çok net özetliyor.
Ülke, sellerle, yangınlarla, depremlerle boğuşuyorken, sizce de tam da milli birlik ve beraberliğin, sımsıkı kenetlenmenin, sorunlara ortak çözüm bulmanın tam da zamanı değil mi? Peki siz bu günlerde birlik olmayacaksınız da ne zaman olacaksınız? Ülke cayır cayır yanıyor daha neyin hesabını yapıyorsunuz?
Eleştirecek misiniz? Tamam, sonuna kadar, dibine kadar, en acımasızca eleştiriyi yapın, eksiklikleri, yanlışlıkları, hataları en sivri dil ile söyleyin. Söylemezseniz namertsiniz. Ama ne zaman? Yaralar sarılsın, halk sakinleşsin, ne var ne yok hasarlarımız bir ortaya çıksın, sonrasında ne yaparsanız yapın! Yanınızdayız, arkanızdayız, hem de her konuda. Ama şimdi değil. Şimdi birlik olma, yaraları birlikte sarma, şehitlerimizi birlikte Hak’ka uğurlama zamanı. Ama hayır bu sizi kesmez, puan kazandırmaz değil mi? Acılar üzerinden siyaset yapma asıl bu size puan kazandırır, asıl bu size siyasi rant sağlar, asıl bu sizi halkın gözünde büyütür öyle değil mi? Ne kadar yanıldığınızı seçimlerde bir kez daha göreceksiniz. Batsın sizin kirli siyasetiniz.
Kendi insanımızı hor görme, aşağılama, karalamak için inanılmaz gayret sarf etme konusunda dünyada bir numarayız. Bakın çevrenize onlarca ülkede günlerce süren yangınlar, seller, depremler oluyor ama kimse kimseye siyasi rant için saldırmıyor. Birlikte çözüm arıyorlar, yaraları birlikte sarıyorlar. Bütün siyasiler, canı yanan halk ile aynı dili konuşuyorlar.
Herkesin sorduğu soruyu bende soruyorum. Sahi nerede bu, “geziciler”? Hani o yeşil için! Ülkeyi kan gölüne çevirenler. Baktık acaba yanan ağaçları kurtarmak için canla başla uğraşıyorlar mı diye! Ama baktığımızda ne gördük? Yangını söndürenlere su ve ayran götüren sivil bir vatandaşımızın ve yangın söndüren orman işçilerimizin şehit oluşunu. Bunun yanı sıra 450 kişinin de yangından etkilendiğini gördük. Ama gezicilerden kimseyi görmedik.
Bakın beyler, hangi siyasi tercihe, hangi ideolojiye, hangi anlayışa sahip olursanız olun, şapkanızı önünüze koyup düşünün. Ülkemiz, salgın hastalıklarla, sellerle, yangınlarla, depremlerle uğraşıyor. Doğal afetlerin almış başını gittiği bir dönemde kirli siyasetinizden vazgeçip, temiz siyaset yaptığınızda bakın göreceksiniz hayal dahi edemeyeceğiniz kadar halktan destek göreceksiniz. Temiz siyasetin gereği bu zor günlerde farklılıklarınızı bir köşeye bırakıp, ortak değerler de birleşmektir. Ülkeniz için iyi şeyler yapmaya çalışın halkın yanında olun. Halk sizin nefesinizi, samimiyetinizi, yüreğinde hissetsin. Bunu yapabilirsiniz herhalde. Yapamazsınız değil mi? Siyasi ahlak ve anlayışınız buna izin vermez değil mi? Nasıl ki görevini yapan bir trafik polisine sırf kimlik sordu diye hakaret eden sayın vekil, küçük dağları ben yarattım anlayışı ile hareket ediyorsa, sizlerden de farklı bir şey beklenmez.
Bu yazının üzerine istediğiniz yorumu yapın. Bu sizin kişiliğinizi ve ülkede ki sorunlara bakış açınızı ortaya koyacaktır. Ama kendinize bir şeyi sorun!
İKTİDARI İLE MUHALEFETİ İLE BU ÜLKE TEMİZ BİR SİYASETİ HAK ETMİYOR MU?
İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı