Derin Öfke…!?
Ve maalesef haklı çıktık! Malum gazete geri adım atarak, “Editoryal” hata diyerek, “Biz onu kastetmedik, onu demek istemedik, biz halkın değerlerine saygılıyız” söyleriyle geri adım attı. Attı ama Yunan medyası ve bizdeki bazı siyasiler bu yaklaşıma sahip çıkarak malum gazeteye destek verdi. Başörtülü hâkime güvenmediğini söyleyen, bu ülkede bakanlık yapmış, bir muhalefet partimizde siyaset yapan zat ise, “ Laik Cumhuriyet'in kurucu değerlerini aşındırmayı ve İslam'ı siyasete alet ederek gerici ve otoriter bir yönetim kurmayı hedefleyen kesimlerin ‘sözde özgürlük sembolü' haline gelen türban, ne Kur-an'da, ne de İslami gelenekte yeri olmayan bir ideolojik simgedir.” Sözleri ile saldırılarını sürdürmeye devam etmiştir. Elbette bu saldırılar, ülkemizdeki çarpık, gayri milli, gayri insani ve ahlaki olmayan, düşmanlık, kin, nefret, öfke kokan, ötekileştiren, ayrıştıran bir zihniyetin ifadesidir. Bakanlık ta yapan bu zat, halka ve onun değerlerine saldırmakla, halka karşı vefasızlığın, nankörlüğün, ikiyüzlülüğün sahtekârlığın örneklerini vermiştir. Milli ve manevi değerlerimizi siyasetin ve kendi çarpık zihniyetlerinin konusu yapanlara halk mutlaka gereken cevapları verecektir. Bundan kuşkumuz yok. Hiç kimse değerlerimizle oynayamaz, oynatmadık, oynatmayacağız bundan da kimsenin kuşkusu olmasın. Toplumun değerlerine saldırmak, hakaret etmek, aşağılamak, kelimenin tam anlamıyla jakobenliktir, ideolojik bağnazlıktır, ilkel bir anlayışın ürünüdür. Gerçek anlamda “İrticanın hortlaması” böyle bir şeydir. “2020 yılının felaket ve gözyaşları” manşetini atan malum gazete, asıl felaket ve gözyaşları olarak, halkın değerlerine saldıran bu “hilkat garibeleri”ni teşhir etmesi gerekiyordu. Çünkü yüzlerindeki maskeyi çıkarttıklarında ne oldukları anlaşıldı. Bu sorunun cevabını Şalcı Bacı’yı asan İstiklal Mahkemelerine bakarsanız anlarsınız. Bu milletin değerlerine savaş açan bu zihniyet, hiçbir zaman başarılı olamamış, düşüncelerini tam olarak iktidar yapamamışlardır. Baskı, zorbalık ve zulümle bu gayri milli, gayri insani, gayri ahlaki zihniyetin hâkim olmasını kırklı yıllarda bile başaramamışlar onların torunları bugün asla başaramayacaklardır. Ağızlarından salyalar aka aka bu halkın değerlerine karşı, iğrenç, çirkin, ahlaksız savaşlarını verseler de asla galip olamayacaklardır. İstedikleri kadar 60-70 yıl öncesinin özlemi ile yanıp tutuşsunlar, istedikleri kadar takiyye yapsınlar, istedikleri kadar başarılı olmak için küresel güçleri arkalarına alsınlar yine de bu milletin tokadını yemekten kurtulamayacaklardır. Bu vesile ile bu millet kimin gerçekte ne olduğunu ne olmadığını net bir şekilde görüyor. Takke düştü kel gözüktü. Artık dillerine dolandırdıkları, kendilerinin asla uymadıkları, inanmadıkları, istismar ettikleri, insan hakları, demokrasi, hukuk, özgürlük, çağdaşlık, ilericilik gibi kavramları kullanamayacaklar, kullansalar bile kimse ciddiye almayacaktır. Bir takım siyasiler bu alçaklığa çanak tutsa da, içlerinde ki kini ve öfkeyi kussa da, bu milletin değerlerine savaş açan küresel güçleri arkasına alan bir avuç azınlık, yapmış oldukları uşaklığın, yaşadıkları öfkenin içinde yok olup gideceklerdir. Müslüman mahallesinde salyangoz satmanın bedelini bu halk bunlara mutlaka ödetecektir… İsmet TAŞ – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
|
653 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |