TECAVÜZ ADASININ HESABININ SORULMA ZAMANI “İntikamımızı dövüş meydanlarında aldık! “ Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Ermenilere karşı verdiği mücadelenin, kazanılan zaferi bu sözlerle ilan etti. Karabağ’a Azerbaycan Bayrağı dikildi. Bütün savaş boyunca bundan bizim en ufak bir kuşkumuz dahi olmadı. Zafere olan inancımız tamdı. Biz tekrar Azerbaycan Türklerini kutluyor, zaferimiz kutlu olsun diyoruz. Kardeşlerimizin sevinci sevincimiz, kederleri kederlerimizdir. Bizler bir bedenin uzuvlarıyız. Birimizin canı yansa diğerimiz bunu hisseder. Azerbaycan bu zaferle, savaşta ölen masum, hiçbir suçu günahı olmayan kadınların, çocukların ve Hocalı’nın intikamını almış oluyor mu? Bilmiyorum? Ama Ermenistan’dan hesap sorulmalı. Ermenistan, Anadolu’da ve Azerbaycan’da yapmış oldukları sivillere yönelik katliamların hesabını vermeli. İçimiz kan ağlaya ağlaya alçakların yapmış olduğu alçaklığı kısaca hatırlayalım… 15 Nisan 1915 Van, 18 Nisan Bitlis, 20 Nisan Doğu Anadolu’nun diğer şehirlerinde, Ermeni canileri, nankörlükte sınır tanımayarak, yedikleri çanağa pisleyerek, yıllarca ekmeğini yedikleri devlete karşı isyan ve ayaklanma başlattılar. Hem de Rusların çekilirken bıraktıkları silahlarla. Ermeniler 1. Dünya Savaşının o hengâmeli döneminde, Doğu Anadolu’da yakılmadık yıkılmadık köy bırakmadılar. Vahşice işkencelerle öldürülen çocuklar, tecavüze uğrayan kadınlar, namuslarını korumak için intihar eden kızlar, acımasızca katledildiler, diri diri toprağa gömüldüler… Bu katliamlardan öyle bir yer var ki, dünya durdukça asla unutulmayacak. 15 Nisan 1915 Yer Van’ın Zeve diğer adıyla Zaviye Köyü. Burada diğer sekiz köyle birlikte üç bin Müslüman Türk katledildi. Zeve Köyü şehitliği, toplu mezarlar ve kemikler, Erciş Çavuşoğlu Samanlığında bulunan yüzlerce Müslüman Türk’ün cesedi, katliamın ve işkencenin boyutlarını anlatmaya yetiyor da artıyor bile. Kanın oluk oluk aktığı, insanımızın çığlıklarının bütün cihanı kuşattığı bir gün… Dünya sağır, dünya kör, dünya dilsiz! Van’a giren Ermeni çeteleri gözlerini dahi kırpmadan silahsız masum insanları katlederken, can derdine düşen halk Van Gölüne doğru kaçmaya başlamıştı. Bu sırada Van ile Akdamar Adası arasında taşımacılık yapan vapurlara yetişmiş, çaresiz halk Ermeni zenginlere ait bu vapurlara sığınmışlardı. Ve asıl katliam da burada yaşanmıştı. Gölün ortasında geldiklerinde ise Ermeniler Türk erkeklerinin tamamını vahşice katledip göle attılar. Kadınlar ise Akdamar Adasına götürülüp ömürlerinin sonlarına kadar tecavüze maruz kalmışlardı. Tecavüze uğramamak için elli tane genç kızımızın da intihar etmiş olması vahşetin ıstırabını daha da derinleştirmektedir. Bundan dolayı Akdamar Adasının tarihteki adı, “TECAVÜZ ADASI” olarak geçer. Bu alçakların, yaptıkları katliam ve tecavüzlerin hesabının sorulma zamanı gelmedi mi? Bölgede Ermenilerin yaktıkları şehir ve köylerdeki enkaz hala gözler önündedir. Ermeni arşivleri dâhil her türlü belge ve bilgi mevcuttur. Yer, adres, kimlikler ve hatta şahitlerin tutanakları yayımlanmıştır. Altmış dokuz ABD li uzman o dönemde bir milyona yakın Müslüman Türk’ün öldürüldüğünü tespit etmiş ve bunu ABD kongresinde dile getirmişlerdir. Van ve Zeve’nin dava dosyalarını uluslararası hukuk ve diplomasi önüne koyma zamanı gelmedi mi? Bir dönem Ermenilerin terör merkezi haline gelen Tecavüz Adası (Akdamar Adası ) ile ilgili gerekenleri yapma zamanı gelmedi mi? Dünyanın gözü önünde açılan 200 adet toplu mezarın hesabını verecekleri gün gelmedi mi? O zaman tek tek ortaya koyalım. Ermenilere değil, Ermeniler tarafından yapılmış Türk Soykırımı ve katliamı vardır. Bunun yerli ve yabancı belgelerini arşivlerden çıkartıp hesap sorulmalı. Dünya kamuoyuna bu alçakları anlatılmalı. Her ile özellikle Tecavüz Adasındaki Ermeni Kilisesinin tam karşısına burada tecavüze uğrayan, namusları için intihar eden kızlarımız adına “Katliam Anıtı” dikilmeli. Lozan Antlaşması tutanakları, Hovannes Kaçaznuni, Noradungiyan Gabriel Efendi, General Atranik, Bogos Nubar Paşa’nın ve birçok Ermeni diplomat, parlamenter ve yazarının “1.400.000, 1.000.000 Türk’ü öldürdük, Batılı Müttefiklerimizden karşılığında Osmanlı pastasından pay alamadık” diyenlerin tutanakları, mektupları, arşivleri, yayımları ortadadır(Van YY. Ün.Azmi Süslü Ermeniler) Bu tutanakların gereği yapılmalı. Hocalı Soykırımı hala hafızalardaki canlılığını koruyor. Ermenistan’ın Azerbaycan’daki sivil katliamları hala sıcak. Başta Tecavüz Adası olmak üzere, Ermenilerden yapmış oldukları katliam, işkence, tecavüz ve soykırımların hesabı mutlaka sorulmalı. Aksi halde şehitlerimizin kanı yerde kalacak, ahları yakamızı bırakmayacaktır. İsmet TAŞ – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı |
4466 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |