SUSMAYIN! KONUŞUN! Bütün dünya da olduğu gibi, ülkemizde de diğer ülkeler kadar olmasa da Korona denen bir “Musibeti” yaşıyoruz. Ve her geçen gün vaka ve ölü sayısı artıyor. Nereye kadar, kaç gün veya kaç ay sürer hiç kimse bir şey bilmiyor. Bilinmeyen bir “Şey” le savaşılıyor. Savaşanlar ise sağlık çalışanları. Bilinmeyen bir şey ile savaşmanın ne demek olduğunu onlardan başka kimse bilemez. Onların tek istekleri; “kendilerine yardımcı olunması, seslerine kulak verilmesi, istedikleri tedbirlerin alınması” Kimin için? Ne için? Ve görünen o ki vaka ve ölü sayısı arttığına göre seslerini yeteri kadar duyuramıyorlar! Halkın büyük bir kısmı kurallara uyarken maalesef bir kısmı hala, “Bana bir şey olmaz” havasında. Anlaşılmayan bir nedenle. Benim anlamadığım, (bu yazının kaleme alındığı saatlere kadar) dün istisnasız her konuda konuşmak için her konuyu değerlendiren siyasiler bugünlerde ortaklık görünmüyorlar. Sesleri sedaları çıkmıyor. Veya son derece cılız çıkıyor. Tam da konuşmaları gereken zamanda susuyorlar, susmaları gereken zamanda konuşuyorlar. Şimdi konuşmayacaklarda ne zaman konuşacaklar. Siyaset üstü, partiler üstü bir durumla karşı karşıyayız. Elbette tek bir konu var, KORONA… Devlet sağlık çalışanları ve uzmanlarla birlikte bilinmeyen bir biyolojik savaşın içinde. Türkiye de ve dünyada, Türkiye de verilen savaş takdirle karşılanırken siyasilerin susmalarına anlam veremiyorum. Peki ne konuşmaları gerekiyor? Konunun uzmanları ısrarla neler yapılmasını söylüyor? Devlet halkın sağlığı için, kurallar, yasaklar koyuyor ama tam olarak uyulduğu söylenemez. O zaman siyasiler çıkıp devlete ve sağlık çalışanlarına destek mesajları vermeleri, halka konulan yasak ve kurallara uymaları gerektiğini söylemeleri gerekmiyor mu? Hadi grup toplantıları yapılmıyor, yazılı mesaj da mı yayınlayamazlar! Sosyal medyada ciddi bir bilgi kirliliği yaşanırken, halkın devlete ve sağlık personelinin uyarılarına uymaları gerektiğini, asılsız haberlere itibar etmemelerini söyleyemezler mi? TV lere canlı bağlantı ile katılıp bu savaşa verdikleri desteği açıklayamazlar mı? Ellerini taşın altına koyamazlar mı? Soruları çoğaltabiliriz. Suskun olmalarını, “Devlet ve sağlık çalışanları veya konunun uzmanları yeteri kadar uyarıyorlar bize gerek yok” olarak mı algılamamız lazım! İnsanlar canları ile uğraşırken, daha doğrusu can derdindeyken, susmak yerine onlara moral verecek motive edecek şekilde konuşmaları gerekmiyor mu? Konunun uzmanları bu haftanın son derece önemli ve kritik olduğu konusunda hem fikir. Çıkın konuşun, halka moral verin, uzmanların tavsiyelerini tekrar hatırlatın. Uymaları konusunda azami hassasiyeti göstermelerini isteyin. Seyirci kalmayın, elinizden geleni yapmaya çalışın. En azından bu bilinmeyen düşmana karşı birlik, beraberlik için de mücadele ettiğinizi gösterin. Konuşmamak için ilke kararımı aldınız? O zaman bunu açıklayın. Unutmayın, devletin, sağlık çalışanlarının, konunun uzmanlarının sizin halka moral verecek konuşmalarına ihtiyaçları var. Hastaneler de neler yaşandığını görmüyor musunuz? Maalesef halk tedbirle paniği karıştırdı. Çıkın anlatın. Uzmanların söylediği halkın alması gereken tedbirleri bir de siz de çıkın söyleyin. Ben şahsen etkili olacağına inanıyorum. Bu belayı, bu musibeti alacağımız tedbirlerle ve Allah’ın izniyle en az zararla atlattıktan sonra oturup komplo teorilerini konuşuruz. Şimdilerde ise vatandaşımızın paniğe kapılmadan olaylar büyütmeden alınması gereken tedbirleri alarak atlatmasıdır. Bizlere, sizlere düşen bizim için savaşanlara destek olmak. Olması gereken, bu savaşta, devleti ve bu savaşın askerlerini asla yalnız bırakmamak. Her zaman olduğu gibi, tek yürek, tek vücut tek yumruk olmaktır. Sizde çok iyi biliyorsunuz ki her siyasinin, “kemikleşmiş” bir halk kitlesi var. Az veya çok. Ama onun ağzından çıkan her söz o kitle için kanun dur, yasadır, mutlaka uyulması gereken bir emirdir. İnanın veya inanmayın Türkiye de böyle bir durum var. Özellikle sosyal izolasyon konusunda siyasilerin söyleyecekleri şeyler son derece önemli. Halkın psikolojisi bu izolasyona ne kadar dayanır bilinmez. Çünkü ilk defa gönüllü olarak evine kapanmak zorunda. Halkın, devletin, sağlık çalışanlarının ve uzmanların siyasilerin desteğine ihtiyacı var. Bilmem farkında mısınız? BİZ BURADAN BİR KEZ DAHA HALKIMIZA SESLENİYORUZ! LÜTFEN MECBUR KALMADIKÇA EVLERİNİZDEN ÇIKMAYIN! DEVLETİN VE SAĞLIK PERSONELİNİN ÇAĞRILARINA KULAK VERİN! ONLAR NE YAPMANIZI İSTİYORSA ONU YAPIN. BUNUN DIŞINDA HİÇBİR BİLGİYE İTİBAR ETMEYİN, İNANMAYIN. SÖYLENİLEN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIN AMA ASLA PANİK YAPMAYIN!
Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı
|
1033 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |