Cumhurbaşkanlığı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Cimer
Hazine ve Maliye Bakanlığı
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Ankara Valiliği
Ankara Büyükşehir Belediyesi
Altındağ Belediyesi
Keçiören Belediyesi
e-Devlet Kapısı

            Hocalı soykırımı, 26 Şubat 1992 yılında, Dağlık Karabağ bölgesinde bulunan Hocalı Kasabasında,  366. Motorize Piyade Alayı’nın desteğinde Ermenistan güçleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha sonra Ermeniler tarafından yapılan açıklamalarda bunun, “İntikam” olduğunu açıklamışlardır. Öyle bir intikam ki, insanlık tarihinde eşi benzerine rastlanmayan, “Vahşet” kelimesinin bile az kalacağı tam bir “Soykırım” olmuştur. İnsan Hakları İzleme Örgütü bile bu olayı, “Bu güne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı sivil katliamı” olarak ifade etmiştir.  Resmi rakamlara göre, 106 sı kadın, 83 ü çocuk 70 den fazla yaşlı olmak üzere toplam 613 kişi hayatını kaybetmiştir. (Bu sayıya kaybolanlar ve binlerce yaralı dâhil değildir.)

            Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde, insanların birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği, hamile kadın ve çocukların en ağır işkencelere maruz kaldığı belirlenmiştir.

            Hocalı Soykırımında vahşeti yaşayan Ermeni gazeteci Daud Kheriyan’ın anlattıkları o gün orada neler yaşandığının özetidir.  Kheriyan,”Gaflan denilen ve o gün orada ölülerin yakılması ile görevli grup, Hocalı Kasabasının 1 km batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri Türkü’nün ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğunu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üzerine fırlattı. Sonrada tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenlerin arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Suşa’ya döndüm. Onlar, “Haç”ın Hatırı” için savaşa devam ettirler.) Kaynak; “For The Sake of Cross”-Haçın Hatırı İçin, sayfa 62-63

            Olayı dünya basınında yer aldı. Bazıları;

            Krua I’Eveneman Dergisi (Paris);”Ermeniler Hocalı’ya saldırdılar. Bütün dünya tanınmaz cesetlere şahitlik etti. Azerbaycanlılar çok sayıda insanın öldürüldüğünü haber vermektedirler”

            Sunday Times Gazetesi (Londra); “Ermeni askerleri binlerce aileyi yok etmişlerdir”

            Times Gazetesi (Londra); “Birçok insan çirkin hale getirilmiş. Masum kızın sadece kafası kalmış”

            İzvestiya Gazetesi (Moskova); “Video kamera kulakları kesilmiş çocukları gösterdi. Bir kadının yüzünün yarısı kesilmişti. Erkeklerin kafa derisi soyulmuştu.” “Binbaşı Leonid Kravets, ben şahsen tepede yüz civarında ceset gördüm. Bir erkek çocuğunun kafası yoktu. Her tarafta öldürülmüş, kadın, çocuk ve ihtiyarlar vardı.”

            Le Monde Gazetesi (Paris); “Ağdam’da bulunan yabancı gazeteciler, Hocalı ’da öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş tırnakları çıkartılmış üç kişi görmüşlerdir”

            İnsan Hakları İzleme Örgütü, yaşanan olayı Dağlık Karabağ'ın işgalinin ardından, yaşanan en kapsamlı sivil katliam olarak nitelendirmiştir.

            BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 2, 3, 5, 9 ve 17. maddelerinin ihlal edildiği Hocalı Soykırımından ötürü kimse yargılanmadı

            Hocalı Soykırımı,  tarihin siyah gecesidir. Sözün bittiği, insanlığın öldüğü, tarihin yaşadığı en büyük vahşetin adıdır.

            Osmanlının yaptığını iddia ettikleri ama arşivlerin böyle bir şey olmadı dediği sözde Ermeni Soykırımını bütün dünyaya olmuş gibi anlatıp, lobi faaliyetleri ve Ermeni Diasporası çalışmaları sonucunda bazı ülkelerde, soykırım kabul edilip anıtlar dikilirken, bütün dünyanın gözlerinin içine baka baka gerçekleştirdikleri Hocalı Soykırımını, Ermenistan, “Hocalı Olayı” olarak görmüş, bütün dünya da ise birkaç cılız sesin dışında ne bir ciddi tepki ne de her hangi bir yargılanma olmuştur.

            İstisnasız herkes kendisine şu soruyu sormalı ve cevap vermeli!

            “Bütün bu olanlardan sonra, Hocalı soykırımını nasıl anlamalıyız?”

            Ermenistan, bir taraftan olmamış bir soykırım iddialarını olmuş gibi dünyaya sunup mağduru oynarken, diğer taraftan yapmış olduğu bir soykırımı olmamış gibi sunmasını nasıl okumalıyız?”

            Türk- İslam Dünyasının bölünmüşlüğü, parçalanmışlığı, emperyal güçlerin hâkimiyetine boyun eğme gafleti yetmedi mi? Türkün diriliş ve şahlanış günü gelmedi mi?

            HİRA DAĞI KADAR MÜSLÜMAN, TANRI DAĞ KADAR TÜRK! AYAĞA KALK! TARİHİNE, İNANCINA, ECDADINA, KÜLTÜRÜNE İNSANINA SAHİP ÇIK! GELECEK SENİN, SENİN OLACAKTIR.

ÖNEMLİ NOT: İÇ ANADOLU BİRLİĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN, “BİR ERMENİ SOYKIRIMI, HOCALI” ANMA PROGRAMI 26 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA GÜNÜ SAAT 19.00 DA ALTINDAĞ BELEDİYESİ, ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SİNEMA SALONUNDA YAPILACAKTIR. BÜTÜN HALKIMIZ DAVETLİDİR.

            İsmet TAŞ – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı

                               Dünya Gazeteciler Birliği Türkiye Başkanı

Yorumlar