Cumhurbaşkanlığı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Cimer
Hazine ve Maliye Bakanlığı
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Ankara Valiliği
Ankara Büyükşehir Belediyesi
Altındağ Belediyesi
Keçiören Belediyesi
e-Devlet Kapısı

KİMSE KKTC CUMHURBAŞKANI MUSTAFA AKINCI’YA KIZMASIN!!!

            Kıbrıs bizim tarihi, kültürel bağlarımızın yanı sıra kan bağımızın da olduğu, şehitlerimizin kanı ile sulandığı,  “Yavru Vatan” dediğimiz vatan olarak gördüğümüz bir Türk Yurdudur.  Tarih boyunca, Rumlar tarafından Kıbrıs Türkünün çekmiş olduğu acı, işkence,  uğradığı zulüm, yaşadığı soykırım ve katliamlar düşmanlarımızı bile ürkütmüştür. 

            Kıbrıs’ taki insanlık dışı işkence ve katliamlar, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile son bulmuş,  ancak o günden bu güne Rumlar, ne Megola İdea(Yunanistan’ın, Bizans’ın en parlak dönemine geri getirme, İstanbul’un Türklerden geri alınarak Bizans İmparatorluğunu yeniden kurmak) ne de Enosis  (Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması ) hayalinden vazgeçmişlerdir.

            Bu hayallerin peşinde  koşan Rumlar ve Yunanlılar hiçbir zaman Türkleri ada da istememişler, Barış Harekâtına kadar bunu fiili olarak yok etmek için, her türlü metodu  kullanarak gerçekleştirmek istemişlerdir.

            Bu güne gelindiğinde bu hayallerini,  adı sanı Türk olan biri tarafından gerçekleştirmek istemektedirler. Bu zevatın adı Mustafa AKINCI…

            KKTC Cumhurbaşkanı olan bu zat, Kıbrıs Barış Harekâtına, “Savaş”, Barış Pınarı Harekâtına, “Akan su değil Kan” ve şimdi de İngiliz gazetesine verdiği demeçte, “Türkiye’nin KKTC yi vilayet yapacağı, Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye Bağlanması Korkunç olacaktır.”  Demeçleriyle, ,”Rum Tezine” destek verircesine AB ve ABD ye, “Emrinizdeyim Emret Komutanım” demiştir.

            Olayı tersten okuyalım. Hiç kimse bu Zat’a kızmasın, küfür etmesin hakaret hele hiç etmesin! Kızılacak biri var ise o da 74 yılından bu tarafa iktidara gelen hükümetlerdir, devlet aklıdır.

            Neden mi? Bu Zat’ın,  1975 yılında yani Barış Harekâtından bir yıl sonra ABD,   adada, “Ortak vatan, Türkiye’siz bir gelecek” projesi kapsamında kurulan, istihbarat örgütlerinin kontrolü altında eğitim veren sivil toplum örgütlerinde eğitim aldığı herkesin malumu.  Yani adamlar yaklaşık elli yıldır çalışıyorlar, adam yetiştiriyorlar. Ve yetiştirdikleri adamı Cumhurbaşkanlığı makamına kadar yükseltiyorlar. Ve tabi buyurun sürpriz olmayan beklenen sonuç.

            Peki, onlar Türkiye düşmanları elli yıllık planlarını devreye sokarken, biz bu elli yıldır Kıbrıs’ta ne yaptık? Birileri bunun hesabını vermeli! Şayet siz Kıbrıs’ta bu olup bitenlere seyirci kalmışsanız, kendi insanınızı bu tip durumlara hazır etmemişseniz, yetiştirmemişseniz, vay sizin halinize! Bunun adına devlet yönetmek mi diyorsunuz siz! Adamlar gözünüzün içine soka soka adam yetiştiriyor, devletin tepesine getiriyor siz sadece seyrediyorsunuz! Sonra da,  vah, tüh, hain adam, ajan adam,  ABD, Batı uşağı gibi ağzınıza geleni söylüyorsunuz!  Ve tabi ki elbette hiç ama hiç kimse bu sözleri yani sorumluluğu üzerine almayacaktır!

            Peki, şimdi ne olacak? Adam efendilerine, “Bakın durum kötü, seçilememe ihtimalim var,  bana her türlü desteği verin, tekrar seçilmemi sağlayın, ben sizin en sadık adamınızın” dercesine AB ve ABD ye mesajlar yolluyor.   

            Uzun lafın kısası! Bu seçimlerde malum zat mutlaka ama mutlaka kaybetmeli. Kıbrıs Türk Halkı bağımsızlığına, özgürlüğüne sahip çıkmalı. Aksi halde Rum boyunduruğu,  74 öncesine dönülmesi, Doğu Akdeniz’in kaybedilmesi, Türkiye’nin güvenliğinin zaafa uğraması, kaçınılmazdır. Görünen o ki, Türkiye’nin, eğitim, sağlık, ulaşım hatta maaşlarının ödenmesi konusundaki destekleri bir kısım nankör, haddini bilmez kişiler tarafından unutulmuş olacak ki, bu zat hala destek bulabiliyor.

Bu gün dünden daha çok çalışmalı. Kimse unutmasın,  Enosis ve Megola İdea planları bütün canlılığı ile uygulanmaya hazır durumda. KKTC nin kaybedilmesinin ne demek olduğunu beşikteki çocuk bile biliyor artık. Rum’u, Yunanı, AB’lisi, ABD’lisi top yekûn malum Zat’ı desteklediği açık seçik meydanda. Görüldüğü gibi bunun gizlisi saklısı kalmadı. Herkes kartlarını açtı. Bu seçimler KKTC nin var olma veya yok olma mücadelesi olarak algılanmalı. Kıbrıs Türk Halkı kendi kaderine sahip çıkmalı. Milli güçlerin kazanması için 24 saat yetmemeli.

Özetle kimse Mustafa Akıncı’ya kızmasın! O zat görevini yapıyor! Diyetini ödüyor. Bizde bize düşeni yapalım, bütün gücümüzle, her türlü iletişim araçlarını kullanarak, milli güçlerin, Kıbrıs Türk Halkının yanında olalım….

Yorumlar