KURBAN OLAYIM! Bazen bu sözün anlamını bilerek bazen de bilmeyerek kullanırız. Ama hangi düşünce içinde söylersek söyleyelim, “aşırı bir sevgi” yi ifade etmek veya zaman zaman “yalvarma” anlamında kullanırız. Hiç bilmeyiz ki bu yüce, manevi bir “söz” dür. Bu sözün tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i Allah’a kurban etmek istemesi ile başlar. Bu söz, Hz. İbrahim’in sadakatini, itaatini, Hz. İsmail’in teslimiyetini, tarihsel büyük bir imtihanı ifade eder. Değil mi dir ki o günden sonra insanlar Allah adına kurban kesmişlerdir. Allah’a olan sadakat, bağlılık ve teslimiyetlerini ifade etmişlerdir. Yapmış oldukları ibadetlerle Allah’a yalvararak af ve mağfiret dilemişlerdir. Kurban keserken bu tarihsel olayı hatırlayarak, Allah’a olan bağlılık ve teslimiyetimizi, O’na karşı duyduğumuz o büyük yüce sevgiyi, aşkı dile getirir af ve mağfiret dileriz. Çocuklarımızı askere yollarken “Kına” yakmaz mıyız? Evlatlarımızı Allah ve vatan aşkı uğruna, “Kurban” etmiyor muyuz? Sahabe Hz. Peygambere, “Anam, babam, canım, malım, mülküm sana feda olsun Ya Resülullah” derken duydukları aşırı sevginin yanında, senin yoluna “Sana Kurban Oluruz” anlamında demiyorlar mıydı? “Çatma Kurban Olayım Çehreni Ey Nazlı Hilal”, Mehmet Akif bütün millet adına, Vatan, Millet, Bayrak uğruna feda olacaklarını, kurban olacaklarını bütün dünyaya haykırmamış mıydı? Şehitlik mertebesi bir nevi Allaha kurban olmasının başka bir ifadesi değil mi? Allah’a duyduğumuz o yüksek sevgi, aşk, sadakat, bağlılık, teslimiyet çerçevesi içerisinde, şehit olmak için güle oynaya gitmiyor muyuz? Peygambere komşu olmanın bir ifadesi olarak görmüyor muyuz? Karşımızdaki insana, “Kurban olurum sana” sözü ile onu ne kadar çok sevdiğimizi, uğurunda neler yapabileceğimizi ifade etmek için kullanmıyor muyuz? Veya “Kurban olayım yapma” derken aşırı şekilde sevdiğimizi bir insanın kötü bir şey yapmaması için kullanmıyor muyuz? Özellikle evlatlarımızı vatan görevine gönderirken bu sözü kullanırız. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail aklımıza gelir. Gözyaşlarımız yanında sevinç ifadesi belirir yüzümüzde. Ve şehitlerimiz için, “Ben evladımı Allah adına KURBAN ettim, o şimdi en yüce bir mertebe”de diyerek Allah’a olan o yüce aşkı ve sevgiyi dile getirmiyor muyuz? Kurbanlarımızı Allah adına kestiğimiz şu günlerde, Allah’ın Hz. İbrahim’e, oğlu İsmail’i kurban etmesini isteyerek, sevgisini, bağlılığını ve teslimiyetini test ettiğini ve Hz. İbrahim ve İsmail’in bu testi geçtiğini düşünür, umarız ki Allah da bizim sevgimizi, bağlılığımızı, teslimiyetimizi, yalvarmalarımızı duyar ve dualarımızı kabul eder. İşte tam da bunun için sadece tek bir şeyi düşünmemizi lazım: “Allah İçin Kurban Kes” ilahi emrini. Ve sadece ama sadece Allah için kurban kesmemiz gerektiğini. Bu durumda daha biz kurbanı kesmeden Allah bu yalvarışımızı duyarak ibadetimizi kabul edecektir. Allah korusun bunun dışında başka bir düşünce ile kesilenin kurban olmayacağını bilmemiz gerekir. Aksi halde sadece “et için” hayvan kesmiş oluruz. Bütün emeklerimiz, bütün çabamız boşa gider. Allah bu emirle bize, paylaşmayı, sevmeyi, yardımlaşmayı, yakınlaşmayı, kalbe sevginin yerleşmesini, iyilik yapmayı, insani ve güzel olan ne varsa bize öğretmiş, hatırlatmış, her yıl tekrar ettirerek bu duyguların pekişmesini yerleşmesini sağlamıştır. Ve kurbanı, Allah’ın bize vermiş olduğu nimetlere bir “Şükür” ve “mihnet” borcumuzun bir ifadesi olduğu gerçeğini bilerek keseriz. Aksi halde adı kurban olmayacağını biliriz. VE KURBAN KESMEK; “ALLAHIN SANA KURBAN OLAYIM” demenin bir ifadesi olduğunu asla unutmayalım. MÜBAREK KURBAN BAYRAMINIZI EN DERİN KALBİ MUHABBETLERİMLE KUTLAR, BU MÜBAREK GÜNÜN, MİLLETİMİZE, İSLAM ALEMİNE, ESİR TÜRK İLLERİNE KURTULUŞ VESİLE OLMASINI, SEVDİKLERİNİZLE BİRLİKTE DAHA NİCE MUTLU, HUZURLU, SAĞLIKLI VE ESENLİK İÇİNDE BAYRAMLAR GEÇİRMENİZİ YÜCE ALLAH’TAN NİYAZ EDERİM. İsmet TAŞ İç Anadolu Birliği Genel Başkanı Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı
|
1027 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |