GENEL BAŞKAN İSMET TAŞ'IN İFTAR YEMEĞİ KONUŞMASI
Basınımızın güzide mensupları Davetimize icabet edip teşrif ettiğiniz için, her birinizi en derin kalbi muhabbetlerimle selamlıyor hoş geldiniz diyorum. Değerli misafirlerimiz, İç Anadolu birliğine gönül vermiş, yiğit, cefakar, vefakâr dava arkadaşlarım, 17 yıllık tarihimiz boyunca, toplumun her kesimine ulaşmaya çalışmışlar, onlar gibi yaşayarak onlar gibi düşünerek, onları kendilerinden hissetmişlerdir. Onların dertlerini, sorunlarını, kendi dertleri ve sorunları görmüş, onların çıkar ve menfaatlerini kendi çıkar ve menfaatleri ile eş tutmuşlardır. . Arkadaşlarım, “İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olanıdır, malın en hayırlısı, insanlar için, hayr için harcananıdır” düsturundan hareket ederek yola çıkmışlardır. Bu yoldaki rehberleri, mensubu olmaktan şeref duydukları Büyük Türk Milletinin hayat pınarları olan, idealleri, milli ve manevi değerledir. Arkadaşlarım, her zaman Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, bütün yürekleri inanmış, tek bayrak, tek devlet , tek vatan, tek millet idealine sımsıkı sarılmışlardır. Çalışmalarını büyük bir şevk ve heyecanla yerine getiren dava arkadaşlarım, her kesimden, yediden yetmişe herkese ulaşmayı derdi ile dertlenmeyi kendilerine ilke edinmişlerdir. Onların yaşadıklarını hissetmek için onlar gibi olmanın gerektiğine inanmışlar, aç ise aç, tok ise tok olmuşlardır. Onların acılarını, ıstıraplarını, çilelerini, çıkmazlarını, sevinçlerini, coşkularını, hissetmeden, yaşamadan, sorunları, sıkıntıları çözemeyeceklerinin şuurunda olmuşlardır. Bunun için de onların yaşadıklarını yüreklerinde hissetmişlerdir. Bu anlayış içerisinde İç Anadolu Birliği ve onun değerli mensupları üzerlerine düşeni fazlası ile yapma gayreti içerisindedirler. STK lar bu kadar önemli olmalarına rağmen maselef ülkemizde STK anlayışı Avrupanın oldukça gerilerindedir. Oysa ki tarihimize baktığımızda, sivil toplum kuruluşları açısından tarih boyunca, biz bütün dünyaya öncülük etmişiz. Ahilik teşkilatımızla, vakfiyelerimizle, esnaf lonca teşkilatları ile… Şimdilerde ise diğer kurumlarda olduğu gibi maalesef sivil toplum kuruluşları yönünden de çok ama çok gerilerdeyiz Bunun içindir ki, İç Anadolu Birliği, üzerindeki sorumluluğu ve taşıdığın yükün kutsallığının bilinci olarak çalışmalarına aralıksız devam etmektedir. Çalışmaların daha sistematik bir şekilde olabilmesi için İç Anadolu Birliği kurumsallaşmış, yaklaşık yirmi beş çalışma konseyi ve İç Anadolu Birliği Kültür Akademisini (İçan Akademi) kurarak Anadolu’ya, oradan bütün yurda, ve dünyaya dağılmayı hedefleyerek, nerede bir mazlum varsa yanlarında olmayı kendilerine şiar edinmişlerdir. Misyonumuza, Vizyonumuza, hayat haline getirdiğimiz sloganlarımıza, hedef ve gayelerimize, faaliyet alanlarımıza, çalışma konseylerimize ve İçan Kültür Akademisine bakıldığında; İç Anadolu Birliği ülkemizin en ücra köşesinde bulunan insanımıza ulaşmayı hedef edinmiştir. Çünkü sizlerin de bildiği gibi sivil toplum kuruluşları, Devletin yapmak isteyip de yapamadıklarını, ulaşmak isteyip de ulaşamadıklarını, devletin yükünü hafifleten, bazen devlete, çalışmaları ile hazırladıkları gerçekçi realist raporları ile yön veren kuruluşlar olmuşlardır. Öyle de olmalıdır. Tarihimize baktığımızda, Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bayram Veliler, Hacı Bektaşi Veliler. Hoca Ahmet Yeseviler, Şeyh Edibaliler, ahi Evranlar, her biri bulundukları konuma göre, bugünkü modern adıyla sivil toplum kuruluşları kurmuşlar, İnsanımız için devletimiz için bütün güçleri ile çalışmışlar gayret göstermişlerdir. Sevgi medeniyetini kurmuşlar, tarih boyunca bu duyguyu işlemişlerdir. Sivil Toplum Kuruluşları olarak onlardan alacağımız çok dersler vardır. Birlik olmuşlar , diri olmuşlar. Hiçbir zaman şahsi düşünmemişler, Devletin varlık ve bekası için mücadele etmişlerdir. Bu anlamda, İç Anadolu Birliği, hiçbir zaman şahsi düşünmemiş, düşünmeyecektir de. her zaman Devletinin milletinin yanında yer almış , almaya da devam edecektir. Bir grubun, bir zümrenin, bir sınıfın veya siyasi bir parti veya kuruluşun, alt veya üst kademesi değil, bizatihi Büyük Türk Milletinin kendisi olmuştur, olmaya da devam edecektir. Bu durum, bizim asla Ülkemiz ve insanımızın geleceğini ilgilendiren, siyasi , ekonomik, sosyal ve kültürel sıkıntılarını, huzur ve sükûnu bozan konuları, konuşmayacağımız, susacağımız, tepki göstermeyeceğimiz anlamına asla gelmez. Ülkemizde olan, içeriden ve dışarıdan gelen her türlü tehlike, tehdit, huzur- bozan veya bizi yıpratmaya yönelik bölücü ve yıkıcı faaliyetler de İç Anadolu Birliğinin asli meselesidir. Gerektiğinde, yasaların bize tanıdığı bütün haklarımızı kullanarak en sert şekilde tepki gösteririz. Çünkü biz halkız… Biz Anadolu’yuz. Biz Anadolu’nun En Güçlü Sesiyiz. Birlikte olmak, birlikte mücadele etmek, birlikte insanımızın problemlerine, sıkıntılarına sahip çıkıp çözüm yollar bulmak, tarihten gelen, Türk-İslam Kültür ve Medeniyetini, muasır medeniyetler üzerinde bir güneş gibi parlaması için vereceğimiz mücadelede, modern, çağdaş, müreffeh, altın çağını yaşayacak bir Türkiye için, birlik olalım. İnsanımız ve devletimiz için diri olalım. Hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumun bütün katmanlarını kucaklayarak, SEVGİ MEDENİYETİNİ kuralım. Bu çerçeve içerisinde, dernek, federasyon, konfederasyon, vakıf, ocak, sendika vs. her türlü sivil toplum kuruluşları ile birlikte olmak, çalışmak, bizim için şereftir , onurdur. Hz. Mevlana’nın dediği gibi; “Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Sizleri En derin kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. |
629 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |